Klasik Hünkari
Osmanlı’dan günümüze ulaşmış, ismini Hünkar’dan alan, dünyanın her yerine dağılmış olan ve Türkiye’nin dünya üzerindeki en meşhur güvercin türüdür. Tepesi, gülü, pare(para) olarak ifade edilen tüylerindeki desen işlemesi ve duruşuyla bir zarafet güvercinidir.
Osmanlının beslediği güvercinler yavrusuna bakabilen güvercinlerdir. Zaman içinde küçük gaganın makbul sayılması ile geliştirilmiş gagalarını yok denecek kadar kısalmış, modern hünkariler oluşturulmuştur. İlk versiyona hünkarinin atası olduğu için Orijinal veya Klasik Hünkari denilmektedir. Modern hünkarilerin gaga dışında orijinal hünkariler ile farkı bulunmazken zaman içinde gaganın yanında boyut ve birazda kafa yapısı farkı oluşmuştur, ancak bunların dışında hünkarinin duruş , tepe, gül, pare, renk gibi temel özellikleri iki formda da aynıdır.
Modern hünkariler çok küçük gagası sebebiyle özel bakım isteyen güvercinlerdir. Kendi yavrusu büyütememekte, bakıcı güvercinlere ihtiyaç duyulmaktadır, bu sebepten alınabilinen yavrular üretim zorluğu sebebiyle daha kıymetli sayılmıştır. Orijinal(Klasik) hünkariler ise daha doğal ve bakım kolaylığı olan güvercinlerdir. Yetiştiriciler iki form içinde desen ve renk çeşitliliği, pare tamlığı ve fiziksel özelliklerin bütünlüğü için halen çalışmaktadır.
Ziraat Müh. Serkan Gündüz
Domino Bangosu(Aydın Bangosu)
1889 yılında Frankfurt am Main da düzenlenen sergide ilk kez karşımıza çıkan ve çizimleri sağ olsun, büyüyen bir ilgi uyandıran, Domino Bangosu, düz renkli Anadolu Bangosu ve Anadolu zırhlı Bango olarak isimlendirilen yeni Bango varyeteleriyle bizi dostumuz Profesör Josef von Rozwadowski-Kragen tanıştırdı (bu çeviride “Bango” sözcüğü Almancada “mövchen”, İngilizcede “owl” olarak isimlendirilen ırk grubu için kullanılmıştır, Türker Savaş).
Bu değerli çeşitlenmeyle birlikte, bir Bango hayranını ilk bakışta büyülemesi gereken bu sevimli güvercin grubu, Bango habitatında güvercin idealini bulan bizlerde olduğu gibi, bizleri de büyüledi. Çizimler Bango grubunun bu güzel temsilcilerini doğala uygun vermektedir.
Buradan sonraki tanımlamalar ve çizimler, umarız Bangolar içerisinde henüz çok az yaygınlaşan bu Bango grubunu güvercin dostlarına tanıtmış oluruz, dostumuzun bildirişlerinden ve çizimlerinden alınmıştır.
Blondinette büyüklüğüne ulaşan, ancak tamamı paçasız olan ve kanatlara şerit ile kuyrukta ayna bulunmayan dolayısıyla hiçbir paçalı varyete ile akraba olmayan Domino Bangosunun memleketi Küçük Asya’da Aydın’dır. Kafa, boynun üst kısmı, kanat üstü ve kuyruk renkli, diğer vücut kısımları beyazdır.
Bu güne kadar bilinen renkleri mavi, gri-kahve, şeritli gümüş, siyah ve kahverengi, mavi çakmaklı gri-kahve çakmaklı. Gaga güçlü, daha önce hiçbir Bango varyetesinde görmediğimiz şekilde belirgin kısalıkta; burun gelişkin. Kafa özellikle zarif olarak şekillendirilmiş, geniş alınlı ve köşeli ve çoğunlukla sivri tepeli.
Büyük ve dolgun göz turuncu renkte, boyun uzun, ense güzel kıvrımlı; göğüs, vücut uzunluğuna göre oldukça geniş ve şişkin, kanatlar vücuda sıkı ve kuyruk nispeten kısa. Kafa dışında renklenme tam; ancak kafadaki renkli ve beyaz arasındaki sınır, bizim renk güvercinlerinde alışkın olduğumuz gibi, hiçbir zaman çizgi halinde değil. Bu durum boyunda rengin kesildiği noktanın, renkli kısım konturunun diğer vücut bölümlerinden bağımsız olmasıyla açıklanabilir. Bacaklar kısa, bu kısalığa uygun bir şekilde ayaklara sahip.
Domino Bangosu saf olarak yetiştirildiği gibi bluetten, silveretten ve satinetten gibi şapkalı güvercinlerle de melezlenmektedir (Hünkariler kast ediliyor, Türker Savaş). İyi bir çift için Asya’da 50-70 Frank istenmektedir.
Düz renkli Anadolu Bangosu Anadolu’dan köken almaktadır (Orta küçük Asya). Genel görünümü itibarıyla oldukça sevimli bir tipe ve klasik bir güzelliğe sahip bu kuşların, daha ilk bakışta Tunus Bangosu ile benzerliği dikkat çekmektedir; ancak daha basık ve daha güçlü bir yapıda ve arkadaşımızın bildirdiğine göre adaptasyonu zor, çarpık ve yapmacık duran Afrika Bangosundan çok daha güzel.
Düz renkli Anadolu Bangosunu kafatası yapısı itibarıyla ideal bir Bango kafa yapısı olarak düşünülebilir. Ve gözleri daha büyük ve daha anlamlı, gaga daha kalın ve burun daha gelişmiş. Belirgin bir gerdana sahiptir. Belirgin döşü gaga kısalığını ve güçlü boynunu daha da belirginleştirmektedir. Zengin tüylü gül çalımsı, boyun proporsiyonal olarak uzun, ense güzel kıvrımlı ve kafaya belirgin bağlantılı. Geniş göğüs güçlü bir kemer oluşturur. Tüyler sıkı, kanat uçları kuyruktan 1,5-2 cm kısa; kanatlar vücuda yapışık, kuyruk normal genişlikte ve vişneçürüğü rengindeki bacaklarda tek bir tüy dahi yoktur.
Bu Bangolar her renkten olabilmektedirler. Düz beyazları yanı sıra renkli kuyrukluları da bulunmaktadır.
Anadolu kanat Bangosu, bu güne değin Şarkın Bango olarak sunduğu kuşlar arasında koşulsuz en güzeli ve hepsinden en tipik olanıdır. Kanat Bangosu olarak bizde bilinenlerden farklı bu kuşlarda yalnızca kanat üstü değil, kuyruk da renklidir. Bu nedenle kanat-kuyruk Bango olarak isimlendirmek daha doğru olacaktır. Şarkta alaca kanatlılarına da rastlanmasına karşın Profesör von Rozwadowski’de mavi ve siyah kanat kuyruk kuşlar bulunmaktadır. Muhtemelen Anadolu Bangolarının kırmızı ve sarıları bulunmamaktadır. En yaygınları mavi, şekeri siyah ve çikolata renklileridir; çakmaklıları da bulunmaktadır. Anadolu’da çift fiyatı 100 ile 150 Frank arasında değişmektedir.
Bu Bangolar her türlü coğrafik koşullara adapte olabilir ve gelişmelerini sürdürebilirler. Genel olarak sakin bir mizaca sahiptirler. Yem konusunda kanaatkâr ve kümese ve serbest uçuşa kolayca alıştırılabilirler. Aynı zamanda kuluçka ve yavru bakımında da sorunsuzdurlar.
KAYNAK: Mitteilungen des Ornithologischen Vereins in Wien 1890
Jean Bungartz (Çeviren Türker Savaş)
Anadolu Bangosu (Mısıri)
Anatolisches mövchen “, “ Oriental Turbit ” “ Cravaté Anatolien “ “ Анатолийская чайка “ Almanyada “Deutsche Mövchen”, İngilterede “Schildmövchen”
Eski bir Anadolu kısa gagalı güvercinidir. Anadolu güvercinleri asil bir güvercinin görünümüne sahiptirler, 28-30 cm uzunluğundadırlar, kısa, tıknaz gövdelidirler, geniş öne doğru çıkık ve yıkarı doğru yükselen ve arkaya doğru gittikçe incelen bir vücuda sahiptirler. Anadolu güvercinlerinde özellikle baş ve gaga şekli çok önemlidir.
Tek renkli: Bunlar sadece saf beyaz olarak, Kanat: Renkli kanat çizgileri ve renkli kuyrukları dışında tüm vücutları beyazdır.
İstanbullu
Bu güvercin ırkı dünyada "Damascus" adı ile tanınmaktadır. Suriye'nin başkenti olan Şam'ın Arapça olarak adlandırılış şekli Damascus dur. Dünyada Damascus ya da Damascene olarak tanılan bu güvercinler, bugün ülkemizde "İstanbullu", "Ela göz" "Karagöz" ve "Muz" gibi adlarla bilinirler. Lübnan'da ise "Booz" olarak adlandırılırlar. Kendine özgü belirgin bir formu ve rengi olan bu güvercinler, günümüzde Şanlıurfa ilimiz ve çevresinde yaygındırlar.
Tarih
Köken olarak çok eski devirlerden gelme bir ırk olduğu bilinmektedir. Irksal özelliklerini bugün de belli bir oranda koruyabildiği için, dünyada bu anlamda eşine ender rastlanan ırlardan biri olduğu söylenebilir. Eski Mısır papirüslerinde ve taş oymacılığında bu güvercine ait figürler bulunması, İstanbulluların geçmişinin çok eskilere dayandığını göstermektedir. Eski Mısır'da bereket tanrıçası ile birlikte görülen bir kuştur.
Eskiden Arabistan yarımadasında bu güvercinlere Mahomet (Muhammet) denilmekteydi. Böyle adlandırılmalarının belli bir dinsel inanış temelinde geliştiği bilinmektedir. Bu ırk 1600 lü yıllarda İran ve Osmanlı devletinde de yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu ırk ilk kez 1868 yılında, Osmanlı padişahı Abdülaziz döneminde İstanbul'dan İngiltere'ye gönderilmiştir. İngiltere kanalı ile sonradan diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır. Güvercinlerin Avrupa'ya yayılmalarını takiben bu güvercinlerin adı da değişmiştir. Bu tarihten sonra bu güvercinlere Damascus denmeye başlanmış ve Muhammet adı terk edilmiştir. Günümüzde de bu adla dünyada bilinmektedir.
İstanbullular uçuş özellikleri bakımından gerdanlı (dewlap) ırklarına benzerler. Filo uçucusu olarak kullanılırlar. Havadaki görünüşleri oldukça etkileyicidir. Göğüsleri biraz daha öne çıkık ve geniştir. İstanbullularda göz rengi, kırmızıya yakın koyu portakaldır. Gözler parlak olur ancak gözlerde dikkati çeken önemli bir özellik gözlerinin biçimidir. Gözler biraz büyük, çok daha alımlı ve güzeldir. Kısa ve kalın olan gaga siyah renklidir. Ayak tırnakları siyahtır. Ayaklar kırmızı ve paçasızdır.
İstanbullu ırkında belli bir renk standardı bulunmaktadır. Bu güvercinler mavi renginde olurlar. Bu renk, taklacı güvercin ırkımızdaki boz (sabuni) gibidir. Vücut açık renklidir. Göğüs üzerinde kına bulunmaz. Vücudun üzerinde herhangi bir renk yaması, yoktur. Bu güvercinler genellikle şeritlidir. Şeritleri koyu siyah tonda ve her iki kanadın üzerinde iki sıra olarak bulunur. İstanbulların pullu olan tipleri de vardır. Bu tipleri renk olarak taklacı güvercinlerimizdeki çakmaklı gibidirler ancak yurdumuzda fazla yaygın değildirler. İstanbullu ırkının Bağdadi ırkı ile kırılması sonucu "şafra" adı verilen kırma bir ırk geliştirilmiştir. Şafralarda renk çeşitliliği daha fazladır. Şafraların mavi renk ve pullu tipleri İstanbulluya benzerler ancak daha iri vücutları, uzun ayakları ve burun eti yoğunluklarının daha fazla olmasıyla ilk bakışta ayırt edilebilirler.
Hazırlayan: Yavuz İŞÇEN
Turbiten
Fulton-1875
Manisa Azmanı
Manisa Azmanı küçük boyutta, paçalı, güllü, kısa gagalı güvercinlerdir. Uçuş özelliği düz (oyunsuz) , toplu halde uçan evine sağdık güvercinlerdir.
Özgün hali tepesiz olan Azmanlar Hünkariye en yakın ırktır. Tepeli olanları Osmanlı’nın Hünkariye ulaşmadan bir önceki basamağı diyebiliriz. Ancak pareleri (nakış) olmadığı için hünkari sayılmaz, azman grubunda yer alırlar.
Dört desen çeşidi bulunmaktadır. Düzler: Tüm vücut aynı renk, Kanat : Kanat ve kuyruk aynı renk diğer tüyler beyaz. Kesme: Sadece kuyruk(kuyruk altı tüylerle beraber) renkli diğer tüyler beyaz. Şeş: Vücut tüyleri kırçıllı(çilli) işlemeli.
En çok bulunan renkler: Beyaz, arap, kırmızı, sarı, mavi, çamkabuğu, ödü(kahverengi), şeker(gümüş). Ayrıca kahverenginin çeşitli tonları ve mor gibi renklerde rastlanır.
Bu güvercinlere geçmişte besleyenler, Azman’ın azalmalarının nedeninin hünkari rağbet görmesi ile Hünkariye beslenmeye dönülmüş olması baş neden olarak gösteriyor.
Denizli Azmanı
DENİZLİ BANGOSU (AZMAN)
Denizli bangosu ; Anadolu kökenli kısa yüzlü güvercin ırklarından biridir.Onlara Denizli İlimizden başka bir yerde rastlanılamaz bu kuşlar Denizlinin dört nadide ırkından biridir.Ana vatanı denizlidir.
Denizli Azmanımızın tükenmekte olan renk gök ciba olarak tabir ettiğimiz kuşumuzdur.
Denizli azmanımızın üç ana renk ve üç ana desene sahiptir. Renkler Siyah, Gök ve Mor'dur.
Desenler ise renkli kanat-kuyruk, renkli kuyruk ve düz beyazdır. Renkli kanat-kuyruklara (CİBA)denir.
(NOT; ciba kelimesi eski Türkçede yelek anlamına gelir.)
Cibalarda kanatlar düz bir çizgiyle çevrelenmiş şekil derenkli olmalıdır. Kanat baş teleklerinden itibaren 8-10 telek beyaz olmalıdır.6-7 telek beyaz olursa hata sayılmaz. Beyaz teleklerin arasında farklı bir renk olmamalıdır. Cibalarda baldırlar da renklidir. Kuyruklarının tamamen beyaz olması ya da arada beyaz teleklerin olması kesinlikle kabul edilemez.
Renkli kuyruklarda ise gövdenin tamamen beyaz olması ve kuyruğun beyazlıktan net bir çizgiyle renklenerek ayrılması istenir. Bu renk ayrımı " KESME" tabiriyle ifade edilir. Kuyruk altında ince kapak teleklerinde beyazlık istenmez.
Düz beyazlarda ise vücudun hiç bir yerinde renk kabul edilemez.
Enice
Enice kısa uçuşlar yaptığı için ‘inecek’ kelimesinin inici ve zamanla enice'ye dönüşmesi ile ismini almıştır.
Siyah, kahverengi, sarı, kırmızı, mavi ve ara renk tonlarında çeşitleri bulunur. Düz, Kanat ve Kesme desenleri vardır. Düz: Tüm vücut aynı renktir. Kanat: Kanat ve kuyruk aynı renk, diğer vücut tüyleri beyazdır. Beyaz kuyruklu eniceler de vardır. Kesme: Kuyruğu renkli, diğer vücut tüyleri beyazdır. İki kanadının beyaz olan kısımlarının eşit olması 7-7, 8-8, 9-9 gibi daha güzel görünür ve besleyenlerce tercih edilir. Kuyruk altı tüyler ininde kuyruk ile aynı renk olması beyaz olmaması kostüm güzelliğinde istenir.
Manisa ve İzmir illerinde yoğun olarak beslenir ve bu bölgenin yerli güvercinidir. Görsel güzelliği içinde beslenen güvercin, sık ve çok sayıda uçurmaya elverişli olduğundan kuş uçurmayı sevenlerce çok tercih edilir.
Yuvarlak ve tepesiz baş yapısına sahip, kısa gagalıdır. Göz kafa büyüklüğü ile orantılıdır. Göğsünde gül süs bulunan, kapalı kuyruk yapısına sahip, kanadını kuyruk üzerinde taşıyan, paçasız, dik duruşlu ve küçük yapılı güvercinlerdir.
Uçuşları toplu halde, alçaktan ve kısadır. Atletik bir yapıya sahiptirler, kolay yorulmazlar. Evlerini 30-40km den bulabilen eniceler mevcuttur.
Anatolisches mövchen – Anadolu Bangosu(mısıri) güvercinlerinden üretilmiş bir ırk olduğu düşünülmektedir.
Ziraat Müh. Serkan Gündüz.
Tokur
Turkish Frill Pigeons - Turkish Frills - Türk Güvercinleri
Feathered World magazini 1907-1914 arası